Narsistin Makaleleri
Zorbalık
Görünmezlik
Bağımlı, kendini yatıştıran
Haklılık
BİR NARSİST KARŞISINDA UYANAN TİPİK DUYGUSAL TEPKİLER
Güvensizlik
Tehdit ve göz dağı karşısında korku
Aşağılanma, küçük düşme
Tahrik – provokasyon
Güçsüzlük
Bu tepkilerin sırrı beynin en ilkel bölümlerinde, hayatta kalma ile doğrudan bağlantılı olan kaygı mekanizmasında gizli. Örneğin bir ayı ile karşılaştığınızda ondan kaçma, onla savaşma ya da dona kalma eğilimi gösterirsiniz: Kaç, savaş, dona kal. Narsistler de kişi için bir tehdit olarak algılanır ve kaygı mekanizması harekete geçer. Ancak bir narsistle onun dansına kapılmadan da iletişim kurabilmeniz mümkün. Yani ne zaman bir narsistle karşı karşıya kalsanız, yüksek hızla size doğru gelen bir araba size çarpacakmış gibi, hızlı kalp atımı, baş ağrıları, ağız kuruluğu yaşamak yerine; öz-değerinizin farkında olarak ve kendinize karşı sorumluluk duygunuzla hareket ederek onun karşında durabilirsiniz.
“KAÇ, SAVAŞ, DONAKAL” TEPKİLERİNİN ÖTESİNE NASIL GEÇEBİLİRSİNİZ?
Narsistle etkili biçimde iletişim kurabilmek ancak hayatta kalma sisteminizde çeşitli değişikliklere gitmenizle mümkündür. Şimdi olası tepkilerin ve bunları nasıl dönüştürebileceğiniz bilgisinin üzerinden ayrıntılarıyla geçelim.
SAVAŞMAK YERİNE NE YAPABİLİRSİNİZ?
“Savaş” Tepkisi: Görmezden gelindiğinizde ya da sözel olarak saldırıya uğradığınızda, karşı saldırıya geçme eğilimindesiniz. İçsel diyalog o anda şöyledir: “Sana gününü göstereceğim”. Bu durum, tabi ki, genellikle savaşa sürüklenmek veya yükselen sözel saldırı ve rakip tarafında bir geri çekilme ile sonuçlanabilir.
Nasıl dönüştürebilirsiniz? İhtiyacın olan şey sadece karşındakinin geri çekilmesi değil, kendin için de saldırmadan ayakta durmaktır. Örneğin bu örnekte içsel diyaloğun “Sana gününü göstereceğim” yerine, “Benim de haklarım var” cümlesi ile yer değiştirir.
Yeni iletişim: Yeni yaklaşımın kulağa şöyle gelir: “Buna niyetin olmayabilir ama hareketlerin ve sözlerin şu anda bana kendimi değersiz hissettiriyor. Bu saygısızca muameleye daha fazla tahammül etmeyeceğim. Eğer benimle ilgili bir rahatsızlığın varsa, beni aşağılamadan ya da yok saymadan söyleyebilirsin. Senin de hakların var, tıpkı benim de olduğu gibi. Benimle biraz daha düşünerek, taratarak konuşursan bunu takdir ederim, ve tabi ki ben de sana aynı şekilde yaklaşacağım.”
KAÇMAK YERİNE NE YAPABİLİRSİNİZ?
“Kaç” Tepkisi: İşler zorlaştığında kaçma eğiliminiz varsa içsel diyaloğunuzda kurduğunuz cümle şöyledir: “Daha sonra görüşürüz”. Ama siz kaçındıkça, rakibiniz yoluna bildiği şekilde devam eder, taleplerde bulunur ve ısrar eder. En sonunda endişeli, aciz ve kendi sesinden mahrum kalmış hale gelirsiniz.
Nasıl dönüştürebilirsiniz? Fazla alış veriş içine girmek istemeyen, ilişkilerinde mesafeye ihtiyaç duyan bir insan olmanızda bir terslik yok. Ama bir çatışmayı çözmek için, eninde sonunda olay yerine dönmeniz gerekir. İçsel diyaloğunuz “Daha sonra görüşürüz” cümlesinden “Biraz zamana ihtiyacım var” cümlesine dönüşebilir.
Yeni iletişim: Yeni yaklaşımınız şöyle olabilir: “Bu meselenin senin için çok önemli olduğunu biliyorum. Benim için de çok önemli. Ama şu anda kendimi fazla “dolmuş” hissediyorum. Biraz yalnız kalıp düşüncelerimi toplayıp düzenlemeye ihtiyacım var. Böylece konuşmamız daha verimli olur. Belki bu senin için de iyi olur.
DONA KALMAK YERİNE NE YAPABİLİRSİNİZ?
“Dona kal” tepkisi: Sizi tehdit eden bir narsistle karşı karşıya geldiğinizde hareketsiz kalma eğiliminde olabilirsiniz. Size yapışan rakibinizden kurtulmanın tek yolu geri adım atmak, suçlamayı kabul etmek ve ona katılmak gibidir. Bu durumda içsel diyaloğunuz şu şekildedir: “Haklısın, bu benim hatam”. Malesef bu önceki davranışlarınız için daha da fazla eleştiriye maruz kalmanıza sebep olur.
Nasıl dönüştürebilirsiniz? Eğer refleks olarak dona kalma tepkiniz varsa, prova faydalı olabilir. İçsel diyaloğunuz: “Hepsi benim hatam”dan “mükemmel olmayabilirim ama hepsi benim hatam değil”e doğru yer değiştirir.
Yeni iletişim: Yeni yaklaşımınız şöyle olur: “Benden rahatsız olduğunu anlıyorum, bunu hissettiğimde geri çekilme ve iletişimden vazgeçme eğilimim oluyor. Niyetim bu olmasa da bunun seni de çok rahatsız ettiğini görüyorum. Böyle tetikleyici durumlar olduğunda kendimden daha emin olmak üzerinde çalışıyorum. Bana karşı biraz daha düşünceli davranırsan bu beni çok memnun eder. Bu ilişkide senin de sorumlulukların var.”
Facebook'ta Biz
Çocuğunuzun Gelişimini Değerlendirdiniz mi?
6. aydan başlayarak her çocuğun yılda en az bir kere gelişim değerlendirme yapılmasının, ortaya çıkabilecek bozuklukların önüne geçeceğini biliyor musunuz? Ayrıntılı bilgi için tıklayınız
Son Eklenen Makaleler
- Yeme Bozuklukları olan Çocukların Ebeveynlerine Öneriler 12 Şubat 2021
- Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Ailelere Öneriler 12 Şubat 2021
- Tuvalet Alışkanlıkları Problemlerinde Ebeveyne Öneriler 12 Şubat 2021
- Çocukta Davranış Bozukluğu, Ebeveynlere Öneri 12 Şubat 2021
- Depresyonda olan çocukların Ailelerine öneriler 12 Şubat 2021